13 Şubat 2011 Pazar

Son 24 saat içinde 2 tane evlilik teklifi aldım. Tabii ikiside şakaydı ama aldım mı aldım sefam olsun. Bu sevgililer günü arifesinde neşem yerine geldi egom tavan yaptı vs... dememi beklemiyorsunuz heralde değil mi?! İnsanın ilişki içinde bulunmadığı insanlardan evlilik gibi ciddi bir konu hakkında yılışık bir şekilde ve gülerek teklif alması hoş değil. Kaldı ki ben evliliğe ne derece önem verdiğimi bilmeyen bir insanım. Buna rağmen rahatsız oluyorum böyle muhabbetlerden. Gülüp geçiyorsun tamam da nereye kadar?

Parmağında dans ettiğim çok başka bir adam varken, onun için beynimi bulandırırken başkaları da benim için beynini bulandırıp zaman kaybediyor. Boşuna dememişler seveni s.kerler s.keni severler diye.

Hiç deliler gibi o da olmuyor, bu da şöyle kötü oldu, bak sonra o da kötü olacak diye ağlayıp zırlayan insan tanımadım. Vardır elbet ama az. Yani hepimiz yaşadığımız tüm o OLMAYAN şeylerin ardından gülüp geçmeyi bir şekilde beceriyoruz. Benimse gerçekten ama gerçekten en kısa zamanda s.ktir etmem gereken insanlar var hayatımda. Komik olan bu sefer öncekilere yaptığım gibi aynı kararlılıkla hareket edememem! Nedir yani?! B.k mu var yolu gösteremiyorsun?!

Bazı insana güvenmek istersin güvenemezsin bazısına da güvenmek istemezsin yinede güvenmeden edemezsin. Öyle klişe işlerdeyim.

Bugün sevgililer günü ve tanıdığım herkes (annem babam dahil) yalnız. Annemin sevgilisi yok, babamın yok, teyzemin yok, abimin yok, benim yok, kuzenlerimin yok, yakın arkadaşlarımın yok ve bu kadar yokluğun içinde denklemi değiştirme cesaretini gösterip çift olabilen de yok. Ööööyle koyun gibi anca gün geçiriyoruz. Bende hep hayatıma soktuğum o mal yüzünden çektiğim acıyla yazıyorum. Hep aynı şeyler. Kendimden sıkıldım da gitcek yerim yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder